Gegen den Rechtsruck in Staat und Gesellschaft. Demonstration, 23.03.19, Frankfurt am Main

Tüm mağdurlarla dayanışma!
Hep birlikte devlet ve toplumun sağa kaymasına karşı!

NSU davasında Enver Şimşek’in ailesi adına müdahil davacı olan avukat Seda Başay-Yıldız için, ırkçı tehdit mektupları alışılmadık bir şey değil. Ancak aralık ayında, Frankfurt Polis Teşkilatındaki nasyonal sosyalist bir çevrenin, kendisi ve ailesine tehdit mektupları gönderdiğini kamuoyuna açıkladı. Bu arada NSU 2.0’ın dördüncü mektubu da ortaya çıktı ve yine polis teşkilatının iç bilgileri kullanılmıştı. Seda ırkçı nedenlerle tehdit ediliyor. Irkçı şiddet mağdurlarıyla dayanışıyoruz!

Ancak devletin yürütme aygıtları içinde aşırı sağcı hücrelerin örgütlenmesi münferit bir hadise değil. Saksonya Polis Teşkilatı Özel Komando Birlikleri (SEK) bünyesindeki iki polis kendilerine “Böhnhardt” kod adını verdi, Berlin’de polisler sol inisiyatiflere tehdit mektupları gönderdi, Federal Alman Ordusunda asker olan Franco A. savaş silahları istifleyerek bir terör saldırısı hazırlığına girişti. Eski elit askerlerden oluşan resmi bir ağ olan “Uniter” bir yandan solcu siyasetçileri öldürmeyi planlarken, diğer yandansa faşist bir darbe hazırlığında. Uniter’de elit KSK askerleri, özel polis birimlerinin üyeleri, devlet aygıtı, Anayasa Koruma Kurumu ve güvenlik sektöründen KSK destekçileri örgütlenmiş durumda. Polisin günlük faaliyetlerinde ırkçılığın yapısal olarak kök salmasına dikkat çekmek ve devlet içindeki aktörlerin çevirdiği karanlık işleri, şu anda pek ilgi görmedikleri Almanya gündemine taşımak bizim görevimiz. Devlet aygıtı bünyesindeki sağcı terör ağlarının açığa çıkarılması görevini Alman devletine bırakamayız!

Otoriterleşme eğilimi, aynı zamanda devletin güvenlik aygıtının yetkilerinin artırılmasında da kendisini göstermekte. NSU’nun kendi kendisini açığa vurmasının ve çalışanlarının olaylara karıştığının ortaya çıkmasının ardından, Anayasa Koruma Kurumu ne demokatik denetime tabi kılındı ne de dağıtıldı, aksine eyaletlerin Anayasa Koruma yasalarındaki değişiklikler aracılığıyla yetkileri artırıldı. Bavyera’daki polis vazifeleri yasası ve Aşağı Saksonya, Saksonya, Kuzey Ren-Vestfalya ve Hessen’deki yeni polis yasaları, bir yandan polisin yetkilerini artırırken, diğer yandan üstündeki denetimi azaltmakta. Aynı zamanda polis ile Anayasa Koruma Kurumunun yetkileri giderek kesişmekte. Yasalarda yapılan değişiklikler, hukuk devleti normlarını ayaklar altına alıyor, toplumsal hareketleri baskıya boğuyor ve demokatik protestoları tehdit ediyor. Otoriter formasyonun örgütsel omurgasını, Almanya’daki tüm eyalet parlamentolarında polis, ordu ve yargı gibi kurumlara içeriden etki eden AfD meydana getiriyor. Dünya çapında, otoriter formasyonun toplum genelinde gelişmesiyle karşı karşıyayız. Bu durum hepimizi tehdit ediyor!

Irkçı şiddet mağdurlarıyla dayanışmak için 23 Mart’ta sokakta olacağız!
Devlet ve toplumda otoriter formasyonu protesto ediyoruz!
Durumun aydınlığa kavuşturulmasını, dostlarımızı tehdit edenlere bırakmayacağız!
NSU 2.0 yargılansın!